Cuma, Kasım 30, 2007

Raporlar

İş hayatında bir sürü bilgi toplanır, rapor yazılır.
Hazırlanan bilgi veya rapor, değerlendirilmiyorsa, bir sonuca etki etmiyorsa hiçbir faydası yoktur.
Onca emek, zaman ve para boşa gitmektedir.
Bilgilerin toplandıktan sonra bir karara varamayan, bundan bir sonuç çıkaramayan yönetici "patinaj yapan" yöneticidir.

Facebook

Feysbuk'un yararlarından biri de arkadaşlarının doğumgünü görebiliyorsun, bu da, unutma riskini azaltıyor.
"İddaaya girerim acı patlıcanı kırağı çalmaz",
"Facebook'da keşkül seven 500.000 kişi bulabilirim" .... gibi, abuk sabuk grupların dışında böyle faydaları da var.
Sanki 500.000 kişi bulunca madalya takacaklar.
Ama sonuçta feysbuk güzel bir fikir ve en önemlisi maddi değer bulan ve yaratan bir fikir.

Perşembe, Kasım 29, 2007

Teşekkürler

Yeni gelişmeler dolayısıyla telefonla arayan, mesaj atan "dost" lara en içten sevgilerimle. Sizin gibi değerli insanların varlığı insana güç katıyor. Tanrı herkese yardımcı olsun ve yolunu açık etsin.

Çarşamba, Kasım 28, 2007

Günün Sözü - (27 Kasım)

"Altın, yere düşünce değerinden bir şey kaybetmez."

Pazar, Kasım 25, 2007

Dilini kaybetme benliğini kaybetmezsin

Dünyada egemen devlet, kültür hangisi ise o dilini yerleştirmeye çalışır çünkü dilini kaybeden benliğini kaybeder.
Fransızlar Cezayir, Fas'ta, İngilizler Hindistan, Pakistan, Amerika'da bunu yapmışlar.
Bu yüzden o ülke halkları için eski hakim ülkelerin dilleri birinci plandadır.
Büyük Atatürk dilimizi korumak için Türk Dil Kurumunu kurmuştur.
Güzel Türkçemize birçok kelimeyi bizzat kazandırmıştır; üçgen, kare, Danıştay, Kurmay... onun dilimize kazandırdığı kelimelerden bazılarıdır.
Bu konuda çok güzel kitaplar yazan Oktay Sinanoğlu hocanın kitapları hararetle tavsiye edilir.

Perşembe, Kasım 22, 2007

Deprem

Kandilli Rasathanesi Müdürü Gülay Altay, Marmara depreminin yakın olduğundan bahsediyor. 1999 depreminden bu yana yapılan araştırmalar bir "felaketi" işaret ediyor.
1999 yılında gerçekleşen deprem Japonya'da olsa ölü sayısı 100'ü bulmazdı.
Oysa biz binlerce insanımızı toprağa sakladık.
Bilim adamları yıllardır uyarıyor. O tarihten bu yana yetkililerin yaptığı en önemli iş deprem yaralarını sarmak için vergileri arttırmak ve sabitlemek oldu.
Vatandaşlarımız kendileri önlem almaya çalışıyor, vakti hali iyi olan sağlam evlere çıktı, olmayan elindeki ile idare etmeye çalışıyor.
Depremde yıkılacak binlerce binanın ve canın günahı onları yapan kadar, buna izin veren "aymaz" ların da olacak.
Ve inanın bana bu Allahın takdiri değil bizim ihmalkarlığımız olacak. Çünkü; "Tedbir kuldan tevekkül Allah'tan" diye çok güzel bir söz var.

Pazartesi, Kasım 19, 2007

Ailece Abant'ta

Kızım cumartesi akşamı Abant'ta bir arkadaşı ile oynarken düşmüş, hemen etrafına toplanmışlar.
Büyükler sormaya başlamışlar; "İpek, nasılsın, sana nazar mı değdi ?".
İpeğin verdiği cevap; "Hayır, arkadaş değdi" :)



Cuma, Kasım 16, 2007

Sigara

Bu sayfadaki sigara içen resmime aldanmayın. Aramızdaki sıcak ilişki biteli 6,5 yıl oldu.
14 yıl severek içtiğim sigarayı bırakmama sebep kuvvetli öksürük oldu.
Doktora gittim, tahliller filan derken 1 hafta geçti, bu esnada da sigara içmedim.
Sonunda rahatsızlığım "reflü" çıktı ama ben de; " Madem bir haftadır içmiyorum, bari içmeyeyim" dedim.
Sigarayı bıraktığım günleri sayma bittiğinde de sigarayı tamamen bırakmış oldum.
Sigaranın en önemli, etkin zararı bence, yorgunluk yapması. Diğer zararları zaten herkes biliyor.
Daha kaliteli bir hayat için sigarasız günlere

Perşembe, Kasım 15, 2007

İş lideri

İş lideri; Sorumluluğu altındaki ekibin potansiyelini performansa çeviren insandır.
İş liderinde olması gereken özellikler;

  1. Vizyon,
  2. Ahlaki değerler,
  3. Yeterlilik,
  4. Kararlılık,

Prof.Dr.Acar Baltaş'a göre profesyonel yöneticiler ekibini yönetirken "Bahçıvan İlkesi" ile yönetmelidir.

Nedir bu ilke?

Bahçıvan, her bitkiyi, özelliklerini bilir, onun ihtiyacına göre bakım yapar. Kimi bitki güneş severken, kimisi sevmez. Kimi az su ile yetinir, kimi bol su sever. İşte bir bahçıvan tüm bu özellikleri bilir, hiç birini diğeri ile kıyaslamaz, ona göre, onun gelişimi için çalışır. İşte buna "Bahçıvan İlkesi" denir.

Kaynak:Prof.Dr.Acar Baltaş

Küresel Yönetici

Küresel Yöneticilerin 4 temel özelliği;
  1. Merak,
  2. Hoşgörü,
  3. Sabır,
  4. Cesaret

Cem Kozlu'dan alıntıdır.

Sanırım tüm yönetici ve adayları için geçerlidir.

Salı, Kasım 13, 2007

Cesur insan özgür insan, özgür insan cesur insan

Cesaret, bütün zorluklar ile her durumda savaşmaktır, hatta olmayanı oldurmaya çalışmaktır. (Clemenceau)
Cesaret insanı zafere, kararsızlık tehlikeye, korkaklık da ölüme götürür. (Seneca)
Cesaret kuvvetle birleşince büsbütün artar. (Aristoteles)
Cesaret on kısımdır, biri korkmamak, dokuzu dikkat ve ihtiyattır. (Hz.Ali )
Cesaret, tehlike karşısında akıl ve zekanın kullanılmasıdır. (Eflatun)
Cesareti olmayan insan, keskin kenarı olmayan bıçağa benzer. (Benjamin Franklin)
Doğru olan şeyi gördüğü halde yapamamak cesaretsizliktir. (Konfüçyüs)
Dünyada taklit edilemeyen tek şey cesarettir. (Napolyon)
Hiç bir şeye cesaret edemeyen, hiçbir şeye ümit beslemesin. (Schiller)

Alık Garson

2005 yılı Eylül ayı. Şirket yemeği için Florya'nın ünlü lokantalarından birindeyiz. Müdürümüz yeni görevi nedeniyle yapılan bu yemek için teşekkür konuşması yaparken bir gürültü duyuluyor, konuşmanın bitmesinden birkaç dakika sonra alçı tavan büyük bir gürültü ile çöküyor. Büyük bir şans eseri birkaç küçük yaralı ile olayı atlatıyoruz. Yaralılar arasında kafasına daha sonra 3 dikiş atılan ben de varım.Dışarı çıkamıyoruz çünkü kapıya ulaşamıyoruz. Arkamızda bulunan cam, sandalye ile kırılıyor ve dışarı kendimizi zor atıyoruz. Kafamdan kan akarken, elimle kanı durdurmaya çalışıyorum. O esnada bir garson yarı şaşkın, yarı alık halde soruyor;
"Abi, oturacaksanız masa düzenleyelim".
Yok almayayım öküzcan, şimdi hastaneye gitmemiz lazım.

Pazartesi, Kasım 12, 2007

Benjamin Franklin'den

Zamanı boşa harcama, çünkü zaman yaşamın kendisidir.

Beşinci Mektup

Ayrılık diye bir şey yok.
Bu bizim yalanımız.
Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var.
Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun?

Güneş çoktan doğdu.
Uyanmış olmalısın.
Saçlarını tararken beni hatırladın, değil mi?
Öyleyse ayrılmadık.
Sadece özlemliyiz ve bekliyoruz.

Zamanı hatırlatan her şeyden nefret ediyorum.
Önce beklemekten.
Ömür boyunca ya bekliyor ya bekletiyor insan.
İkisi de kötü, ikisi de hazin tarafı yaşantımızın.

Bir çocuğun önce doğmasını bekliyorlar,
Sonra yürümesini, konuşmasını, büyümesini...
Zaman ilerliyor, bu defa para kazanmasını,
Kanunlara saygı göstermesini,
İnsanları sevmesini, aldanmasını, aldatmasını bekliyorlar.

Ve sonra ölümü bekleniyor insanoğlunun.
Ya o? Ya o?
İnsanlardan dostluk bekliyor, sevgilisinden sadakat,
Çocuklarından saygı ve bir parça huzur bekliyor,
Saadet bekliyor yaşamaktan.

Zaman ilerliyor, bir gün o da ölümü bekliyor artık.
Aradıklarının çoğunu bulamamış,
Beklediklerinin çoğu gelmemiş bir insan olarak
Göçüp gidiyor bu dünyadan.

İşte yaşamak maceramız bu.
Yaşarken beklemek, beklerken yaşamak
Ve yaşayıp beklerken ölmek!

Özleme bir diyeceğim yok.
O kömür kırıntıları arasında parlayan bir cam parçası.
O nefes alışı sevgimizin, kavuşmalarımızın anlamı.
O tek güzel yönü bekleyişlerimizin.

İnsanlığımız özleyişlerimizle alımlı,
Yaşantımız özlemlerle güzel.
Özlemin buruk bir tadı var, hele seni özlemenin.
Bir kokusu var bütün çiçeklere değişmem.
Bir ışığı var, bir rengi var seni özlemenin, anlatılmaz.

Verdiğin bütün acılara dayanıyorsam;
Seni özlediğim içindir.
Beklemenin korkunç zehri öldürmüyorsa beni;
Seni özlediğim içindir.
Yaşıyorsam; içimde umut varsa,
Yine seni özlediğim içindir.

Seni bunca özlemesem; bunca sevemezdim ki!

Ümit Yaşar Oğuzcan

Salı, Kasım 06, 2007

Trafik ve Matematik

Ortalama günde 3 saat, haftada 15 saat, ayda 60 saat, yılda 720 saat yani yılda 30 gün (bir ay) trafikte geçiriyorum. Hayır otobüs veya servis şöförü değilim. Normalde harcamam gereken zamanın iki katını trafikte harcıyorum.
Dahi yöneticilerimiz zamanında iyi plan ve uygulama yapamadıkları için trafik keşmekeş halde. Normalde yolda en fazla 360 saat harcamam gerekirken trafikte maalesef daha çok kalıyorum. Neler yapabilirdim kalan 360 saatte;
Kızımla daha çok oynar,
Karımla, sevdiklerimle daha çok sohbet eder,
Arkadaşlarımla daha sık rakı içer,
Daha sık çimlere basar,
Daha çok uyur,
Daha çok, istediğim herşeyi yapabilirdim.

Örgüt

"Örgütlü topluluk örgütsüz çoğunluğa hükmeder."
Lenin'e ithafen

İnönü ardından

Mütevazı, ilkeli, güleryüzlü, tutarlı... bir politikacı için fazla artı özellikler bunlar.
Rahmetli Erdal İnönü Türkiye'mize renk katmış, faydalı olmuştu.
Bu ülkeye faydası olan ve toprağa saklanmış herkes gibi, babası da, o da ışıklar içinde yatsın.