Her hafta onlarca insanımızı kaybettiğimiz karalar dolu bir
dönem. Gün geçmiyor ki yeni bir patlama haberi duyulmasın, ölülerimiz,
yaralılılarımız olmasın. Ölenlere çok üzülüyoruz, yaralıların bir şekilde
hayatta kalmalarına sevinirken onları nasıl bir hayat beklediğini unutuyoruz
belki de. Hangi uzuvlarını kullanamayacaklar veya o travmayı nasıl atlatacaklar
?
Kendimizi, vicdanımızı sosyal medyada “lanetleme” ile
rahatlatmaya çalışıyoruz. Oysa lanet okumanın bir tehlikeli yanından
bahsedeceğim sizlere sayın okuyucu ! Lanet okuduğumuz zaman cezalandırma işini
üçünücü bir şeye devretmiş olmuyor muyuz ? İnandığımız her neyse ondan o eylemi
yapanı cezalandırmanı isterken aslında sorumluluktan da kaçmış olmuyor muyuz ?
Sorunun kökeni bulmak ve o şartları düzeltmek için ne çaba
sarf ediyoruz ? E, elimden ne gelir ? Kim bilir ? Belki çok şey gelir. Bir adım
atmak değil mi önemli olan. Eğer terörün kaynağının eğitim eksikliği olduğuna
inanıyorsak onu aşmaya yönelik kendimiz dışında ne yaptık bireysel olarak ?
Eğer terörün kökünde ekonomik sorunlar olduğuna inanıyorsak istihdam yaratmak
için ne yaptık ? Hangi gönüllü kuruluşta çalıştık ? Hiç bir şey yapamasak da,
çözüm aramak için ne kadar düşündük ?
Oysa terörün amacı bizi korkutmak, sindirmek değil mi ? Ben
de korkuyorum, hem de köpek gibi. Bana bir şey olmasından, sevdiklerimin zarar
görmesinden, ülkemin savaş yerine dönmesinden (-ki döndü zaten-)
Nasıl çıkacağız bu girdaptan ? Birbirimizi anlamaya
çalışarak, empati yapmaya çalışarak, en önemlisi çaba sarfederek, akıl
yürüterek, konuşarak,tartışarak, bilgi, birikim, ekonomik olarak güçlenerek,
altta yatan dinamikleri çözmeye çalışarak. Bu ülkeyi, bu insanları ayırt
etmeden severek, çok ama çok çalışarak, çok ama çok okuyarak. Benim bilgim ve
aklım böyle söylüyor. Kimbilir belki başka formüller vardır belki, sihirli
formüller. Varsa, ben de bilmek ve
öğrenmek çok isterim doğrusu.
Sık sık, Aynştayn’ın sözü gelir aklıma; “Aynı şeyleri
yaparak farklı sonuçlar beklemek deliliktir (aptallıktır) “ diye. Bizler
yıllardır aynı şeyleri deneyerek farklı sonuçlar bekleyenleriz gibi düşünüyorum
bazen. Oysa terörün nasıl bitirilebileceği ile ilgili bilimsel çalışmalar,
deneyimler var. Bunlardan yararlanmak gerek. Mesela Selçuk Hoca’nın bu yazısı tekrar
tekrar okunmalı . http://sosyal.hurriyet.com.tr/yazar/selcuk-sirin_530/baldiran-zehiri-hala-rafta-sizi-bekliyor_29769836
Sözün özü, lanet okumaktan ziyade acımızı yaşayıp yasımızı
tuttuktan sonra “Neler yapabiliriz?” e topluca kafa yorduğumuzda hiç olmazsa
ilerleme kaydedebiliriz, buna inanıyorum.