Çarşamba, Eylül 26, 2007

Benim bir Dayım vardı

Benim bir dayım vardı,
Dayı gibi,
Dalyan gibi,
Yeşil gözlü, yakışıklı,
Otuz altı yaşım
Hiç görmedim
Kızdığını,
Somurttuğunu,
Azarladığını birini,
Hiç duymadım
Kırıcı sözünü,
Şikayetini,
Sonra bir gün dediler dayın hasta,
Önemliymiş hastalığı,
Nasıl olur ?
O’na yakışmaz hastalık,
O da yakıştıramadı zaten
Sevmedi o hastalığı
Gitsin o hastalık istedik,
Bir daha hiç gelmesin bize,
Ama sinsiymiş,
Kemirmiş canımızı içten içe,
Çekmiş onu yavaş yavaş kendine,
Yaklaştırmış ölüme.
Erken gittin be dayı,
Babam gibi,
Yılmaz dayım gibi,
Daha çoklara vesile olacaktın.
Olduğun gibi,
Benim okuluma,
Murat’ın ismine,
Cansu’ nun kursuna,
Canıtatlı’ nın işine,
Erken gittin be dayı,
Kim sallayacak Beril’i salıncakta ?
İpek gelin olurken kim alacak onu filme,
Kim bize şakalar yapacak ?
Kim toplayacak onca akrabayı, dostu
Biz sana hiç doyamadık.
Hatalısın,
Çok sevdirdin kendini,
Ama çok,
Hatalısın
Erken gittin aramızdan,
Ama çok erken.
Gittiğin yerde rahat uyu,
Öyle güzel tohumlar ektin ki kalbimize,
Onlar hep büyüyecek,
Yeşerecek ve senin çiçeklerin olacak,
Sevgi olacak adı,
Saygı olacak adı,
Aşk olacak adı,
Dostluk olacak adı,
Vefa olacak.

A.AKIN Ekim 2006

Hiç yorum yok: