Salı, Aralık 30, 2008

Mutlu Yıllar

2009 herkese sağlık, başarı ve huzur getirsin.

Pazartesi, Kasım 17, 2008

İnsan insanın zehrini alır

Bu güzel söz Anadolu'da söylenirmiş.
Geçtiğimiz günlerde Zülfü Livaneli anlattı, son kitabında geçiyormuş.
İnsan insanın panzehiridir bir anlamda.
Ne anlamlı, ne rafine bir anlatım.
Bu cümle için bir roman yazılır.

Çarşamba, Kasım 12, 2008

Manda

Sivas Kongresinin yapıldığı dönemde "Mandaterlik " sık sık dile getiriliyor.
En çok da Amerikan Mandası isteniyor.
Kongre görüşmeleri sırasında söz alan biri ;
"Borcumuz 500 milyon, yıllık gelirimiz 15 milyon. Yıllık gelirimiz, borcumuzun faizini bile karşılamaya yetmiyor. Başka bir ülkenin himaye ve korumasına mecburuz" diyor.
Ve ardından kongre sonunda meşhur karar geliyor;"Tam bağımsızlık".
"Ya İstiklal, ya ölüm".
Bundan sonra hummalı bir Kurtuluş mücadelesi ve ekonomik kalkınma.
Herkesin, dünyanın gıpta ettiği bir mücadele ve başarı.
Yani, asla ümitsizliğe kapılma ve çok çalış.
Ne olursa olsun başarırsın.
Ulu Ata'm, vatan sana minnettardır.

Perşembe, Ekim 16, 2008

İlişkilerde sorunlar

İlişkilerde sorunlar yaşanır.
Çözüm herkeste farklıdır çünkü herkes, karşıdakinin kendisi istediği gibi hareket etmesini ister. Kimse fedakarlıkta bulunmazsa zaten kartopu büyür, çığ olur, taraflar altında kalır.
Gerçek çözüm; herhalde karşındakini olduğu gibi kabul etmek, sevebiliyorsan, tahammül edebiliyorsan olduğu gibi kabullenmek.
Zor mu, evet zor ama kolay olan tat vermez değil mi?

Pazartesi, Ekim 06, 2008

Kaç tür sevgi var ?

Söylenene göre 3 çeşit sevgi varmış.
Dünya üzerinde en çok görülen "eğer" sevgisiymiş. Örneğin, şunu yaparsan seni severim, yemeğini yersen severim, ...gibi.
İkinci sevgi çeşidi, "çünkü" imiş. Seni seviyorum çünkü güzelsin, akıllısın, zenginsin, mevkii sahibisin, vs.
Üçüncü ve en anlamlı sevgi türü "rağmen" miş. En az bulunanı da buymuş. Şu huyuna rağmen, şu özelliğine rağmen seni seviyorum demek önemliymiş.
Bir başka deyişle en değerlisi "koşulsuz" sevgiymiş. Ana babanın çocuğuna duyduğu, Mecnun'un Leyla'ya duyduğu sevgi gibi.
"Koşulsuz" sevenimiz çok olsun.

Pazartesi, Eylül 01, 2008

Kıprıs

Geçenlerde Kıbrıs'taydık.
Harika deniz, köklü bir geçmiş, karmaşık siyasi durum, kaybeden kumarbazlar ve daha bir sürü farklılık Kıbrıs'ta.
Susuzluk ciddi bir sıkıntı.
Yüzyıllar boyunca kaldığımız Kıbrıs'ta, onlarca yıl kalan İngilizler kadar etkimiz olmamış, çünkü onlar dillerini nüfuz ettirmişler burada tüm dünyada olduğu gibi. Bizde kaldığımız coğrafyada Türkçeyi zorunlu dil yapsaydık, bugün dünyanın üçte biri Türkçe konuşuyor olacaktı.
Başlık neden "Kıprıs". En üst makamlardaki siyasilerimiz bile hala "Kıprıs" diyor da ondan.

Perşembe, Haziran 19, 2008

Savaş Tazminatı

Kurtuluş Savaşımızdan sonra Yunanistan'dan savaş tazminat hak ediyoruz.
Ancak Yunanistan'ın savaş sonrası ödeme gücü olmayınca, Yunanlılar Edirne Karaağaç bölgesini bize savaş tazminatı olarak vermiş.
Büyük ağaçları ve arnavut kaldırımı yoluyla görülmesi gereken yerlerden biridir Karaağaç.

Pazartesi, Haziran 16, 2008

Hans yerine Mehmet

1915 Çanakkale Savaşları,
Başkomutan Alman Liman Von Sanders.
Daha sonra kendilerine madalyalar verdiğimiz Alman Komutan, Osmanlı Ordusunu yönetmektedir.
Savaş başlamadan evvel askeri deha Mustafa Kemal, cephenin kıyıya kurulmasını önerir. Böylece savaş kısa sürecek, düşmanın ilerlemesine izin verilmeyecektir.
Fakat Sanders buna izin vermez ve cephe geride kurulur.
255.000 şehit veririz. Savaş çok uzun sürer.
Aslında Sanders de cepheyi kıyıya kurmanın savaşı kısa tutacağını bilmektedir.
Ancak savaş kısa sürerse İngilizler bu sefer tüm güçlerini Kuzey Afrika'ya, Almanlara karşı yöneltecektir.
Sanders Almanların ölmesindense 255.000 Türk gencinin ölmesine göz yumar.
Hans değil Mehmet ölmüştür.
İzgören'den alıntı

Pazartesi, Haziran 02, 2008

Fransız İhtilali yanlış anlamadan mı çıktı?

Versailles Sarayı dünyanın en heybetli, görkemli saraylarından biri. Kralın av köşkü olarak yapılan saray, Paris Halkının açlıktan evcil hayvan(kedi, köpek dahil) bırakmadığı dönemde en şaşalı günlerini yaşamış. Halkın sefaletinin diz boyu olduğu bir gün, meydanda kalabalık toplanıyor ve durumumuzu Kral'a anlatalım deyip Versailles'e kadar yürüyorlar. Kalabalığın önünde de genç bir kız var. Sarayın kapısına geldiklerinde nöbetçiler kapıyı açmıyorlar. Kraliçe Marie Antoinette kalabalığı görüyor ve göstericilerin içeri girmesine izin veriyor. Göstericiler Kraliçeye, "Açız, ekmek(baton) bulamıyoruz" diyorlar.
Halkın yediği ekmek baton ekmek adı verilen uzun ekmek. Zenginler ve asiller ise "brioche"(brioş) denen üzeri hafif şekerli bir ekmek yiyorlar.
Göstericilerin bu haykırışına Kraliçe biraz bilgisizlikten, biraz ukalıktan olsa gerek, baton bulamıyorsanız, brioche yiyin diyor. İsyan da bu sözden sonra başlıyor.
Kimbilir, Kraliçe o sözü söylemese dünya tarihini değiştiren ihtilal belki uzun yıllar sonra olacak veya hiç olmayacaktı.

Salı, Mayıs 27, 2008

Pablo Neruda'dan

Yavaş Yavaş Ölürler
Yavaş yavaş ölürler
Seyahat etmeyenler.
Yavaş yavaş ölürler
Okumayanlar, müzik dinlemeyenler,
Vicdanlarında hoşgörüyü barındıramayanlar.

Yavaş yavaş ölürler
Alışkanlıklarına esir olanlar,
Her gün aynı yolları yürüyenler,
Ufuklarını genişletmeyen ve değiştirmeyenler,
Elbiselerinin rengini değiştirme riskine bile
girmeyenler,
Bir yabancı ile konuşmayanlar.

Yavaş yavaş ölürler
Heyecanlardan kaçınanlar,
Tamir edilen kırık kalplerin gözlerindeki pırıltıyı
görmek istemekten kaçınanlar.

Yavaş yavaş ölürler
Aşkta veya işte bedbaht olup yön değiştirmeyenler,
Rüyalarını gerçekleştirmek için risk almayanlar,
Hayatlarında bir kez dahi mantıklı tavsiyelerin dışına
çıkmamış olanlar

Cuma, Mayıs 16, 2008

Cumalıkızık


Bursa içinde bir şirin köy; Cumalıkızık.
Köy içindeki kahvenin bahçesinde, mermer, katlı pasta şeklinde bir süs havuzu var.
Su dağdan geliyor ve buz gibi. Havuzun katmanları içinde bardaklar, su istediğiniz zaman içinden doldurup getiriyorlar. Çok da lezzetli.
Gidenlere tavsiye edilir.

Pazartesi, Nisan 21, 2008

Hermitage'dan kareler

St.Petersburg Hermitage Müzesinden seçmeler.
Hermitage Rusça'da "İnziva" anlamına geliyormuş.
Rus Çariçe'si II.Katerina "inziva" ya çekildiği yere sanat eserleri koymaya başlamış, zamanla müze büyümüş, büyümüş, büyümüş.
Görmek lazım

Cumartesi, Nisan 12, 2008

Ebediyete intikal

Büyük amcamız İsmail Akın ebediyete intikal etti.
Çalışkan, dürüst ve iyi bir insandı.
Artık tüm kardeşler bir aradalar.
Tanrıdan merhuma rahmet dileriz.
Arayan ve ilgi gösteren tüm dostlara teşekkürlerimizle
Akın Ailesi

Cuma, Nisan 04, 2008

Müze Şehir

Saint Petersburg bir müze şehir.1703 yılında kurulan ve o yıldan 1917 devrimine kadar Rusya'nın başkenti olan güzel şehir.Onlarca köprü, tiyatro, sanat dolu binalar ve beyaz geceler. Mayıs 15'de başlayan ve Temmuzun 15'ne kadar devam eden, havanın çok az karardığı bu yüzden adına beyaz geceler denen doğa olayının yaşandığı Kuzey Avrupa'nın en büyük şehri. 3 milyondan fazla eserin yer aldığı Hermitage müzesini görmek adına bile gidilebilecek kent.

Çarşamba, Mart 12, 2008

Bu cümleler tedavülden kaldırılsın :)

Canım yaaa,
Çok başarılı (yemek için),
Dehhşet güzel,
Ayyynen öyle,
Hadi bay (Telefonda)

Yazımda da bunlar kaldırılsın,
ii (iyi)
slm (selam)
tşk (teşekkür)

Perşembe, Mart 06, 2008

131 yıllık köfteci


Aydın'da kuruluşu 1878 yılına dayanan Hacıoğulları'nın yöresel köftesini tavsiye ediyoruz. Yolunuz Aydın'a düşerse mutlaka uğrayın.

Antik Stadyum


Dünyanın en eski, en korunmuş stadyumlarından biri Nazilli yakınlarındaki Afrodisias antik kentinde yer alıyor. 30.000 kişilik bu şaheseri görmek, o havayı teneffüs etmek gerek. Hayattayken mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri bu antik yerleşim yeri.

Cuma, Şubat 29, 2008

7 Ülke

"Dün buğday fiyatları % 22 arttı.
Ocak ayından bu yana buğday fiyatlarında inanılmaz bir artış var.
Bazı buğday türlerinde % 100'ye yakın fiyat artışı oldu."
Bu haberi okuyunca ilkokulda bize öğrenilen bir konu geldi aklıma;
"Türkiye,yiyecek konusunda dünyada kendi kendine yeten 7 ülkeden biri."
O zamanlar bunu öğrenir ama ne anlama geldiğini pek anlamazdık.
Sonra "Dünya küreselleşme sayesinde küçük bir köy oluyor" dediler. Hepimiz sevindik.
Ama köylerde imece olur, paylaşım olur. Zor durumda olana yardım edilir.
Bakalım fiyatlar böyle arttığı sürece, dışardan tahıl alan ülkemizin hali ne olacak ?

Salı, Şubat 12, 2008

Yılın Doktoru

Kırklareli'nde yılın doktoru seçilen çok değerli Dr.Yaşar abimize çok selam ve sevgiler.
Başarısı, sağlığı ve mutluluğu daim olsun.

Pazartesi, Şubat 11, 2008

Tatmak lazım




Bursa'da eski garaj'da Cemal Usta'nın İskender kebabını,
Hayat Lokantasının sütlü helvasını,
Antep'de Hüseyin Usta'nın şiş kebabını,
İmam Çağdaş'ın Ali Nazik Kebabını,
Adana'da Celal Usta'nın Adana kebabını tatmak lazım, es geçmemek lazım.

(Fotoğraf:Hayat Lokantası-Bursa)



Zehirli Elma

Kızımla "Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler" tiyatro oyununa gittik.
Genelde 3-10 yaş arası çocuklar ve velileri salonu doldurmuş.
Hikayeyi hepimiz biliriz;
Masalın bir yerinde kötü kalpli Kraliçe yaşlı kadın kılığında güzel, kırmızı bir elmayı Pamuk Prenses'e yemesi için uzatır.
Oyunda Pamuk Prenses'in elmayı aldığı anda, tam bu sırada salondaki tüm çocuklar bir anda haykırmaya başladılar;
" Yemeeeeeee ! Sakın yemeeeeee. O elma zehirliiiiiii ".
Görülmeye değer bir manzaraydı :)

Cumartesi, Ocak 26, 2008

Orhan Hoca

Değerli kardeşimiz Korhan'ın babası öğretmen Orhan Özcan ebediyete intikal etti.
Kendisine Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır dileriz.

Pazar, Ocak 20, 2008

30 yıldır beraber


Arkadaşlarımızla 30 yılı geride bıraktık, bunu da eşlerle bir yemek ile kutladık.

Herkese mutlu, sağlıklı, bereketli bir ömür dileriz:)