Salı, Kasım 13, 2007

Alık Garson

2005 yılı Eylül ayı. Şirket yemeği için Florya'nın ünlü lokantalarından birindeyiz. Müdürümüz yeni görevi nedeniyle yapılan bu yemek için teşekkür konuşması yaparken bir gürültü duyuluyor, konuşmanın bitmesinden birkaç dakika sonra alçı tavan büyük bir gürültü ile çöküyor. Büyük bir şans eseri birkaç küçük yaralı ile olayı atlatıyoruz. Yaralılar arasında kafasına daha sonra 3 dikiş atılan ben de varım.Dışarı çıkamıyoruz çünkü kapıya ulaşamıyoruz. Arkamızda bulunan cam, sandalye ile kırılıyor ve dışarı kendimizi zor atıyoruz. Kafamdan kan akarken, elimle kanı durdurmaya çalışıyorum. O esnada bir garson yarı şaşkın, yarı alık halde soruyor;
"Abi, oturacaksanız masa düzenleyelim".
Yok almayayım öküzcan, şimdi hastaneye gitmemiz lazım.

Hiç yorum yok: